İşitme Engelliler

İŞİTME ENGELLİ BİREYLER DESTEK EĞİTİM PROGRAMI

Kurumumuzda İşitme kaybı ve diğer nedenlerle konuşma problemi olan öğrencilerle alıcı ve ifade edici dil becerilerini geliştirmeye 

yönelik söyleneni anlama, anlamsız-anlamlı sesler çıkarma, sözcük dağarcığını geliştirme, cümle kurma, artikülasyon çalışması gibi 

çalışmalar yapılmaktadır.

İşitme engelli çocukların eğitiminde eğitimin verildiği ortamın gerekli şekilde düzenlenmesi çocuğun eğitimden ne derecede yarar 

sağlayacağını önemli ölçüde etkilemektedir. Bu nedenle de kurumumuzda işitme engelli çocuklara; yalıtımın sağlandığı, uygun araç ve 

gereçlerin bulunduğu, velilerin yapılan çalışmaları izleyebilmeleri için oluşturulmuş kamera sistemlerinin bulunduğu bireysel ve grup 

odalarında eğitim verilmektedir.

A- İşitme Kaybı Derecesine Göre Çocuğun Özel Eğitim İhtiyacı

– Eğitim ihtiyacı orta derecede işitme kaybı (26-40 dB) ile başlar. Çok hafif ve hafif derecede işitme kaybı olan çocuklara ev ve 

sınıf ortamlarında gerekli düzenlemeler yapılarak (sınıfta ön sırada oturma, duvarların ve yerlerin sesi geçirici özellikler taşıması, 

sesin yankılanmasını en az seviyeye getirme) rahat dinleme koşulları konusunda danışmanlık verilmelidir.

B- İşitme Kaybı Derecesine Göre Uygulanan Eğitim Programları 

Çocukların işitme kaybı dereceleri arttıkça kullanılan iletişim modelleri ve eğitim teknikleri farklılık gösterir.

Orta derecede kaybı olan bir çocuk işittiğini anlama, kelime hazinesi ve lisan gelişimi, konuşma bozukluğu terapisi ve/veya okuma 

becerilerini destekleyici eğitim almalıdır. Okul öğretmeninin de programa dahil edilmesi gereklidir.

İleri ve çok ileri derecede işitme kaybı olan çocuk, tüm lisan alanlarında ve okul yaşantısında özel eğitim programlarına ihtiyaç duyar. 

İşitme cihazının erken dönemde kullanılmaya başlanması özellikle bu kayba sahip olan çocukların işiterek ve konuşarak 

(işitsel–sözel yöntem) normal lisan gelişimini yakalamayı amaçlayan programları takip etmeleri mümkün olmaktadır. Ancak, işitme 

kaybı 80-90 dB‘e yaklaştıkça işitsel-sözel yönteme işaret lisanı yönteminin de eklenmesi (total iletişim) gerekebilir.

C- İşitme Kaybının Teşhisine Ailenin Verdiği Tepkiler 

Çocuğunuzun işitme kaybı olduğunu öğrendiğiniz zaman karmaşık duygular yaşayabilirsiniz. Üzülebilir, korkabilir, suçluluk 

hissedebilir ya da en azından sadece işitme kaybı olduğu için daha rahat hissedebilirsiniz. Bu duyguları yaşamanız son derece 

normaldir. Bir çok anne ve baba, çocuğunun işitme engelli olmasından dolayı uzun süre üzüntü ve çaresizlik yaşar. Önemli olan, 

çocuğunuza ve size hizmet verebilecek olan uzmanların varlığından haberdar olmanız ve bir an önce bu uzmanlarla iletişim kurarak, 

çocuğunuzun eğitimi ve gelişimi için gereken desteği almak için harekete geçmenizdir.

Uzmanlar tarafından verilen erken eğitim, çocuğunuzun dinleme becerilerini geliştirecek, sizinle daha rahat iletişim kurmasını 

sağlayacaktır. Eğitimi süresince çocuğunuzda kaydedilecek gelişme, sizin de yaşadığınız olumsuz duyguları ve stresi azaltacaktır. 

Unutmamanız gereken nokta, uzmanların, çocuğunuz ve sizin için çalıştıklarıdır. Çocuğunuzun işitme engeline bağlı her türlü 

probleminizde size yardımcı olacak kişiler de yine bu uzmanlar olacaktır. Uzmanlar sizi dinleyecek, destek olacak ve çözüm yolları 

üreteceklerdir.

D- Anne-Baba ve Çocuk İletişimi 

Çocuğunuz ile iletişim kurarken, bazen beklediğiniz tepkileri alamamanız normaldir. Çocuğunuzun bazı durumlarda size bakmaması, 

ses çıkarmaması ya da buna benzer tepkileri vermemesi beklenen bir durumdur. Önemli olan, bu durumların sizin çocuğunuzla olan 

iletişiminizi azaltmamasıdır. Çocuğunuz ilk dönemlerde, her ne kadar beklediğiniz tepkileri veremese de, sizinle iletişime açıktır. 

Çocuğunuzla iletişim kurmaktan vazgeçmeyin. Göz kontağı kurun, ona dokunun ve dikkatini kendinize yönlendirmeye çalışın. 

Çocuğunuz size bakarken ona gülümseyin, yanağına dokunun, onun ilgisini çekmeye çalışın. Yüzünüzle yapacağınız komik ifadeler 

onun ilgisini çekecek ve size tepki vermesini sağlayacaktır. Çocuğunuz ile iletişim kurmakta güçlük yaşarsanız, aşağıda maddeler 

halinde belirtilen şekillerde, çocuğunuzla iletişim kurmayı deneyin. Çocukların anne ve babalarıyla iletişime açık olduklarını 

unutmayın. 

Uygun şekilde yaklaştığınız zaman, çocuğunuz beklediğiniz şekilde sizinle iletişime geçmeye çalışacaktır: 

– Çocuğun dikkatini çekmek için el ve ayaklarına dokunun, okşayın, gıdıklayın, hareket ettirin.

– Çocuğun yüzünü, annenin yüzünü görebileceği bir pozisyonda tutun.

– Çocuğun görsel alanı içinde ya da bebeğin ilgilendiği nesneye yönelik konuşun.

– Pozitif ve ilginç yüz ifadeleri yapın.

– Çocuğun ilgilenebileceği nesnelere dikkatini çekin.

– Uzun ve karmaşık cümleler yerine, kısa ve basit mesajlar içeren ifadeler kullanın.

– Bir nesneyi göstermeden önce ve gösterdikten sonra nesnenin adını ifade edin. Çocuğunuzla iletişim kurarken dikkat etmeniz 

gereken en önemli nokta; çocuğunuz size bakarken onunla konuşmanızdır. Çocuğunuz başka bir kişiye ya da nesneye bakarken 

onunla konuşmanız, çocuğunuzun dikkatini çekmeyebilir. Çocuğunuz size yönelene kadar bekleyin ve göz kontağı kurduktan sonra 

iletişime geçin. Bu çok etkili bir yöntemdir. Özellikle çocuğunuzun konuşmaya başladığı dönemlerde, belirli kelimeleri 

öğrenmesi için de oldukça faydalı olacaktır. Bu şekilde iletişim kurarken 3 temel adım izleyebilirsiniz:

– Çocuğunuzun göz hizasını takip edin,

– İletişime geçmeden önce çocuğunuzun size baktığından emin olun,

– Çocuğunuzun ilgili olduğu olay veya nesneye yönelik konuşarak tepki verin.

E- İşitme Kayıplı Çocuğun Bulunduğu Ortamın Düzenlenmesi

Çocuğunuzun içinde bulunduğu ortamda bazı özel düzenlemelerin yapılması, onun gelişimi için oldukça faydalı olacaktır. Bu sebeple 

öncelikle, çocuğunuzun bulunduğu ortamda, resimler, baskılar, posterler, kitaplar, çizimler, fotoğraflar gibi malzemeler olmalıdır. 

Çocuğunuza sağlayacağınız bu zengin çevre, onun oyun aracılığıyla çok daha rahat, hızlı ve kalıcı bir şekilde öğrenmesini 

sağlayacaktır. Çocuğunuzun etrafında bulunan yetişkinlerin onunla sık ve uygun şekilde iletişim kurması, çocuğunuzun onları örnek 

alarak benzer şekilde iletişim kurmaya çalışmasını sağlayacaktır.Unutmamalısınız ki, çocuklarınız gelişimleri süresince, çevrelerindeki 

yetişkinlerin davranışlarını kendilerine örnek alırlar. Sizler ne kadar uygun iletişim davranışları gösterirseniz, çocuğunuz da o derece 

uygun iletişim davranışları sergileyecektir.

F- İşitme Kayıplı Çocuğun Dinleme Becerisini Geliştirmek İçin Temel Kurallar 

– Sesleri fark ettiğiniz anda onun da fark etmesini sağlayın.

– Gözlerinizi iyice açarak kulağınıza dokunun ve ‘‘Sesi duydun mu?” sorusunu yöneltin.

– Ses ve ses kaynağını eşleştirin (örn: köpek ve hav hav sesi)

– Sese karşı herhangi bir tepki verdiğinde onu ödüllendirin.

– Çocuğunuz için eğlenceli olacak dinleme alışkanlıkları geliştirin.

G- İşitme Kaybı Olan Çocuğun Konuşma Gelişimini Desteklemek İçin Öneriler

1. Çocuğunuzun dikkatini çekmek için;

– Çocuğunuzun boy seviyesine inerek yüzünüze bakmasını, dudak hareketlerinizi ve mimiklerinizi takip etmenizi sağlayın.

– Normal bir ses tonu ile konuşun. Dudaklarınızı abartmayın.

– Sesiniz ve konuşma şekliniz eğlendirici olsun.

– Çocuğunuzun her zaman aktif katılımı sağlayın. Unutmayın ki lisan yaşanırken öğrenilir.

2. Anne ve babanın konuşmalarında uyması gerekli kurallar;

– Yaşadığınız an ve bulunduğunuz mekan hakkında konuşun.

– Çocuk merkezli konuşun, onun ilgisini çeken konuları saptayın.

– Basit ve kısa cümleler kullanın.

– Açık konuşun.

– Çocuğunuza yönelik konuşun.

– Her şeyin adını kullanın.

– Çocuğunuzun duygularını ve düşüncelerini tahmin ederek ona ifade edin.

– Çocuğunuzun yanıtlaması için fırsat verin.

– Anlaşılıncaya kadar mesajı tekrarlayın.

– Konuşurken kullanacağınız tek kelimeyi cümleye dönüştürün (cümle içinde kullanın).

3- Anne ve babanın işitme kayıplı çocuğu ile konuşurken dikkat etmesi gereken konular;

– Çocuğunuzu konuşması için cesaretlendirin, ona şans tanıyın. İyi bir dinleyici olmayı deneyin.

– Konuştuğu zaman ona karşılık verin.

– Söyleyemediği kelime ya da ifadeleri tamamlayın.

– Kelimeleri tekrarlayarak cümle içinde kullanın.

– Yeni kelimeler kullanarak kelime hazinesini geliştirin.

– Yanlış ifadeler kullandığında bunu tekrarlayarak düzeltin

H- İşitme Engelli Çocukların Eğitiminde Okul Seçimi

Bu çocuklar için okul seçimi yapılırken takvim yaşı ve konuşma ve lisan yaşı arasındaki farklılık göz önünde bulundurulur. 

Önemli olan çocuğun takvim yaşının okul çağı seviyesine gelmesi değil, lisan ve konuşma yaşının okul yaşantısını sürdürebilecek 

durumda olmasıdır. Bu nedenle, okul seçimi yapılırken çocuğun zihinsel, duygusal, lisan ve konuşma gelişimi değerlendirilir. Ayrıca, 

ailenin eğitime katılımı ve desteği de okul seçimini etkiler. Bu kriterlere uygun olan çocuklar, özel eğitim ve danışmanlık 

programlarında ve normal işiten çocukların eğitim aldıkları okullarda eğitim yaşantılarını sürdürebilirler.

I- Tek Taraflı İşitme Kaybı Olan Çocuğun Eğitimi

Bu çocuklar sınıfta tercihli oturtulmalıdır. Öğrenme güçlüklerinin en aza indirgenmesi ve sesin geldiği yönü bulma problemlerinden 

kaynaklanan işitsel algı bozuklukları için danışmanlık almaları yeterli olur.

                                           İŞİTME YETERSİZLİĞİ OLAN ÇOCUKLARDA AİLELERİN 
                                              YAPMASI VE YAPMAMASI GEREKEN DAVRANIŞLAR

Bir işitme engelli bireyin işitme cihaz yardımıyla kendi sesini duyması mutluluk verici bir olaydır. Çocuklar bu şekilde duyduğu sesleri 

taklit ederler.Eğer çocuklar cihaz kullanmayı bırakırlarsa ses çıkarma davranışı da azalacaktır. Bazı çocuklar cihazlarını takmak 

istemeyebilirler. Bunların başında bireyin küçük yaşta olması ve cihaza uyum sağlamaması yer alabilir. Daha sonraki yaşlarda 

çocuklar ‘’Kulağım ağrıyor,biraz kulağım dinlensin,çok ses geliyor rahatsız oluyorum.’’ gibi söylemlerle cihazını takmayabilirler. 

Aile çocuğuna işitme cihazını işitme duyusu gibi görmesini sağlamalı, çocuğuna cihaz takma bilinci kazandırmalıdır.

Çocuğun işitme cihazını ailesine bir silah gibi kullandığı dönemlerde olmaktadır. Örneğin çocuğun istediği bir davranış yapılmadığında 

çocuk cihazını çıkarmakla ailesini tehdit etmektedir. Bazı aileler çocuk cihazını çıkarmaması için çocuğun davranışı pekiştirmektedir. 

Bu durum olumsuz pekiştirildiğinden çocuk her istediği davranış için bu durumu kullanabilir. Çocuğun bu davranışı sıklıkla artacaktır. 

Aile bu durumda çocuğuna taviz vermemeli, çocuğunu yaptığı davranışlara kulak asmamalıdır. Çocuk kaç kez olursa olsun cihazını 

çıkarması halinde aile sabırla çocuğuna cihazını taktırmalıdır.
 
Aile işitme yetersizliği olan çocuğuna ayrıcalıklı davranışlarda bulunmamalıdır. Ev ya da başka bir yerde yapılan ayrıcalıklı 

davranışları diğer çocuklar tarafından hoş karşılanmayabilir. Bu durum hem anne ve babaya hem de işitme yetersizliği olan bireye 

karşı olumsuz bir tavır sergilemelerine, çocuğun aile içerisinde dışlanmasına neden olabilir. Bu yüzden aile çocukları arasında çatışma 

ortamı yaratmamalıdır. Kardeşlerin ‘’keşke benimde bir işitme cihazım olsaydı’’ gibi düşünmesine zemin hazırlamamalıdır.

 Anne ve baba işitme yetersizliği olan çocuğunun üzerinde disiplin kurmalıdır. Çocuk ailesini değil, aile çocuğu yönlendirmelidir. 

Örneğin ev içerisinde çalışma saatleri çocuğun istediği zamanlara göre ayarlanmamalıdır.Çünkü çocuk sürekli ders çalışmama 

istediğinde bulunacaktır. Eğer aile çocuk üzerinde otorite kuramazsa bu durum eğitimine olumsuz bir şekilde yansıyacaktır. 

Bu durum biz eğitimcilerin istemediği bir durumdur. Ailenin tüm ilgisini işitme yetersizliği olan bireyler üzerinde toplaması kaçınılması 

gereken bir durumdur. Unutmamak gerekir ki tüm aile bireylerinin birbirlerinin ilgisine, sevgisine ihtiyaçları vardır.

Genellikle anneler işitme yetersizliği çocuklarına daha fazla ilgi vermeye gönüllü olmaktadır. Bu durum annenin diğer aile bireylerini 

özellikle eşini ihmal etmesine neden olmaktadır. Aile içerisinde bu durumun yaşanması iletişim kopukluğuna neden olabilir. Bu 

nedenle anne diğer aile bireylerine de aynı şekilde davranması ve zaman ayırması gerekmektedir. Aile ve yakın çevre işitme 

yetersizliği olan bireye normal bir bireymiş gibi davranarak iletişim kurmaları ve bu şekilde çocuğun sosyal yaşama uyumunu 

sağlamalıdır. Aile kararlı tutumunu akrabalarına ve yakın çevresine aktarmalı , onların çocukla doğal ve abartısız bir iletişim içine 

girmeleri gerektiğini anlatmalıdır. Aile bireylerinin ev içerisinde çocuk ile etkinlikler ve çalışmalar yapmalıdırlar. Örneğin beraber 

yemek yapılabilir, çamaşır asılabilir, hayali oyunlar oynanabilir. Bu çalışmalar çocuğun yakın çevresini tanımasını sağlayacaktır. 

Ama bazı aileler tüm çalışmalarını ev içerinde yapmaktadır. Çocukların sosyal çevre ile de iletişim haline girmelidir. Örneğin parkta 

yaşıtları ile oynamalıdır,her hangi bir yere çevre gezisi yapılmalıdır. Aile çocuğun sosyal yaşamını kısıtlamak yerine zenginleştirmelidir. 

Aile çocuğun işitme cihazının çalışıp çalışmadığını kontrol etmelidir. Aile pillerin takibine dikkat etmelidir. Aile kulak kalıplarının ve 

hoperlörlerin bozuk ve kirli olmamasına, kordonların sağlam ve kırılmamasına özen göstermelidir. Aile çocuğun işitme cihazını uzman 

odyologun ayarladığı şeklide korumalıdır. Dikkat edilmediği zaman çocuğun cihazından yarar sağlaması söz konusu değildir

Çocuğunuzun İşitme Kaybının Olup Olmadığının Belirlenmesi:

Çocuğunuzun işitme kaybı olduğunu düşünüyorsanız aşağıdaki kontrol listesi, çocuğunuzun bir işitme kaybı olduğunun 

belirlenmesinde yardımcı olacaktır. Her maddeyi dikkatlice okuyun ve sadece size, ailenize veya çocuğunuza uyan faktörleri 

dikkate alın.

İşitme kaybı için göstergeler:

Uyan her maddeyi kontrol edin.

Anne hamilelik sırasında

*Kızamıkçık, viral bir enfeksiyon ve grip geçirmiş 

*Alkollü içecek tüketmiş

*Yenidoğan (doğumdan ilk 28 güne kadar)

*Doğumdaki kilosu 1600 gramdan düşük

*Yüz ve kulaklarının görüntüsü farklı

*Doğumda sarılığı oldu ve kan değişimi uygulandı.

*Yenidoğan yoğun bakım ünitesinde beş günden fazla kaldı

*Damardan iğne ile antibiyotik aldı

*Menenjit geçirdi

Ailemde;

*Erken yaşlarda olan veya gelişmiş, kalıcı veya ilerleyen işitme kaybı olan, bir veya daha fazla birey var

Bebeğim(29 gün ile 2 yaş arası)

*Damardan antibiyotik aldı.

*Menenjit oldu

*Nörolojik bir bozukluğu var

*Kulaktan kanamanın olduğu veya olmadığı kafatası kırığı olan ciddi bir yaralanma geçirdi

*3 aydan fazla süren, kulakta sıvının olduğu tekrarlayan kulak enfeksiyonu var.

*Çevreye Cevap Verme (konuşma ve lisan gelişimi)

Yenidoğan (doğumdan 6 aya kadar);

*Beklenmedik yüksek sesli gürültülerle irkilmiyor, hareket etmiyor, ağlamıyor veya her hangi bir şekilde tepki vermiyor.

*Yüksek sesli gürültülerle uyanmıyor

*Kendiliğinden sesleri taklit etmiyor

*Sadece sesle sakinleştirilemiyor

*Başını sesime doğru çevirmiyor

Küçük bebeğim (6 ay-12 aya kadar);

*Sorulduğunda tanıdık kişi veya eşyaları gösteremiyor

*Konuşma sesi çıkarmıyor yada konuşma sesi çıkarmayı bıraktı

*12 aylıkken, “el salla” ,”elini çırp” gibi basit sözleri yalnız dinlemekle anlamıyor

Büyük bebeğim (13 ay-2 yaş );

*Hafif bir sesle ilk seslenişte doğru yöne dönmüyor

*Çevreden gelen seslere duyarsız

*İlk seslenişte cevap vermiyor

*Sese cevap vermiyor veya sesin nereden geldiğini anlıyamıyor

*Tanıdık insanlar ve evde çevresindekiler için basit kelimeleri kullanmaya ya da taklit etmeye başlamadı.

*Benzer yaştaki diğer çocuklar gibi ses çıkarmıyor ve konuşamıyor

*Normal ses yüksekliğinde televizyon seyretmiyor 

*Anlama ve iletişim için kelimelerin kullanımında yeterli gelişmeyi göstermiyor.

NE YAPMALI?

Bu göstergelerden bir veya daha fazlasını tespit ettiyseniz, çocuğunuzun işitme kaybı olması ihtimali olabilir.

Çocuğunuzda bu göstergelerden bir veya daha fazlası varsa, çocuğunuzu kulak muayenesi ve işitme testine götürmeniz gerekir. 

Bu herhangi bir yaşta, doğumdan hemen sonra bile yapılabilir.

Bu faktörlerden hiçbirini belirlemediniz, fakat çocuğunuzun normal duymadığından şüpheleniyorsanız, çocuğunuzun doktoru 

endişelenmiyorsa bile çocuğunuzun işitmesini ölçtürün.

İşitme kaybı olmasa bile testin ona bir zararı olmaz. Ne var ki, çocuğunuzda işitme kaybı varsa, geç teşhis konuşma ve lisan 

gelişimini etkileyebilir.Bu kontrol listesi maddelerinin hiçbiri bulunmasa bile işitme kaybı mevcut olabilir.

18 yaşın altındaki bir çok çocuk da farklı derecelerde işitme kaybı vardır. Siz ebeveynler ve onların ana babaları bebeklerinizdeki 

işitme kaybını keşfedecek kişilersiniz. Çünkü onlarla en fazla vakit geçiren sizsiniz. Eğer herhangi bir zaman bebeğinizin işitme kaybı 

olduğunu düşünürseniz bunu doktorunuzla görüşün.

Bebeğinizin duyması profesyonel olarak herhangi bir yaşta test edilebilir. Bilgisayarlı işitme testleri yenidoğanları taramayı

mümkün kılar. Bazı bebeklerin diğerlerine göre ortalamadan daha fazla işitme kaybı olasılığı vardır. Bu listedeki herhangi bir maddeyi 

belirlerseniz, mümkün olan en kısa zamanda çocuğunuza işitme testi yaptırmalısınız.

Okula başlamadan önce tüm çocuklara işitme testi yapılmalıdır. Bu anne, baba veya çocuğun farketmediği hafif işitme kayıplarını 

ortaya koyabilir. Tek kulaktaki bir kayıp bu yolla saptanabilir. Böyle bir kayıp, belirgin olmasa da konuşma ve lisanı etkileyebilir.

İşitme kaybı kulak kiri veya kulakta sıvı birikmesinden bile kaynaklanabilir. Bu tipte geçici işitme kaybı olan bir çok çocuğun, ilaç 

tedavisi veya küçük bir cerrahiyle işitmesi düzeltilebilir.

Geçici işitme kaybının tersine bazı çocukların kalıcı olan sinir kaynaklı sağırlığı vardır. Bu çocukların çoğunluğunun bir miktar 

kullanılabilir işitmesi olur. Çok azı tamamen sağırdır. Erken teşhis, erken işitme cihazı uygulanması ve özel eğitim programlarına erken 

başlamak, çocuğun mevcut işitmesini en yüksek seviyeye getirmeye yardımcı olabilir.

Bu programda hizmet veren uzman kadromuz: üniversitelerden lisans ve lisansüstü dereceye sahip

Odyoloji, dil ve konuşma bozuklukları uzmanları,

Dil ve konuşma terapistleri,

Çocuk gelişimi ve eğitimi öğretmenleri,

Okul öncesi öğretmenleri,

Psikolog,

Özel eğitim uzmanlarından oluşmaktadır.